Yazar : Unknown 17 Kasım 2013 Pazar



Kadın dünya yaşamını hassas bir dengesi olup ilk insanlardan biri her türlü değişikliğin odak noktasını teşkil etmiştir. Tarihsel rivayetlere göre dünyada dökülen ilk kardeşkanının görünen nedeni bir kadındır; İKLİMA. Yine günümüzde ki Hıristiyanlık inancına göre Hz. Âdem (A.S)’in Cennetten kovulmasına neden olan ve insanoğlunun o günden bugüne kötü bir miras gibi taşıya geldiği ilk suçun nedeni bir kadındır; HAVVA (56) (!)
Tarihsel seyir içinde kadın hep birbirinden kötü ve insan onuruyla bağdaşmayan uygulamalara muhatap olmuştur. O ya affedilmez bir suçludur veya herkesin ortaklaşa kullanabileceği bir mal….! Ya insanlığı tartışılan bir yaratık veya yeryüzündeki tüm kötülüklerin tek nedeni…!
YA GÜNÜMÜZE?
Kadın haklarından ve özgürlüğünden çokça söz edilen günümüzde durum çok mu farklıdır acaba? Temelde değişen pek bir şey yoktur. Oysa günümüz insanı dünün insanı kadar dürüst değildir. Geçmişte kadının; Havanın, suyun ve ateşin ortak kullanımı gibi ortak kullanılması gerektiğini söyleyen mazdek bunu devrinin kralının yanında ve kraliçenin yüzüne karşı söyleyebilmiştir. Oysa günümüzde aynı kapıya çıkacak tüm düşünce ve davranış biçimleri kadın özgürlüğü ve hakları maskesi altında yapılmaktadır.
Tüm değerlerin ters yüz edildiği bir çağda yaşamaktayız bugün… Bu durum gerçekleri ortaya çıkarılması için şüpheci bir mantığı gerektirmektedir. Acaba herhangi bir mağazada müşteri karşılamak için işe alınan genç kız patronun para çekme aracı olarak kullanmamakta mıdır? On sekiz yaşından sonra sokaklarda başıboş dolaşması istenen kız kendisini bir takım aracı olarak gören erkeklere ucuz bir mal olarak elde edilmek istenmemekte midir? Ve bugün kadınların dişiliğinden ucuz iş gücünden istifadeyle milyarlar kazanan para babaları böyle bir sömürü aracını kaybetmek için o feminizm hareketini destekliyorlar mı?
Yaşadığımız realiteler göstermektedir ki; bugün kadın gerçek rolünün dışında apayrı bir role bürünmüş ve fıtratına aykırı bir platforma itilmiş veya itilmektedir. Burada şu realiteyi de vurgulayalım ki; erkekten ayrı bir yaratılışa sahip olan kadının doğal rolünü oynayabilmesi için de ona erkekten ayrı bir konum yaratılmalıdır… Kadının doğal rolü olan analık görevinden vazgeçilmesi yani annenin yerini bakım evinin (kreşlerin) alması (ki bu kıyamet alametlerindendir) toplum kurumundan vazgeçmenin başlangıcı ve toplumun bir biyolojik topluma veya bir sanayi yaşamı haline dönüştürülmesi demektir. Çocukları annelerinden uzaklaştırarak bakım evlerine kapatmak onların tavuk civcivleri gibi olmasına yol açar…! Zira bakım evleri besi çiftliklerine benzer. İnsanoğluna ve onun yaratılışına en çok doğal annelik yakışır. Yani çocuk anne tarafından, anne – baba – kardeşten oluşan bir aile içinde büyütülmektedir.
Aile ve evden yoksun olanların velisi ise toplumdur. Bakım yetiştirme v.b. yurtlar bunlar içinde yapılır. Bu çocuklara toplum tarafından bakılması öz babaları olmayan fertler tarafından bakılmasından dahi iyidir. Bütün toplumlar, kadınlar sadece bir meta olarak bakıyor. Doğuda kadın alınıp satılan bir mal, batıda ise dişi olmaya bir yaratık sayılıyor…!
Kadın – erkek arasındaki doğal farkların önemsenmemesi ve ikisinin farklı rollerinin birbirine karıştırılması çağ dışı medeniyete aykırı ve fıtrattın kurallarına ters düşen bir tutum olduğu gibi insan yaşamını yıkılmasına ve toplum yaşamının sefalete sürüklenmesine gerçek bir neden oluyor. Ve nitekimde olmuştur… Çağımızı sarsan problemlerden biriside işte budur…!
Demek ki; ikinci sınıf durumuna düşürülmüş kadın toplumu çağımızda bir problem teşkil etmektedir. O halde kadını bozulmuş toplumların ama er ama geç yıkılacakları gerçeğini de göz önünde bulunduracak olursak işin ne derece vahim ve acil olduğu kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. Çünkü sağımız, solumuz, önümüz, arkamız, altımız, üstümüz kadınlığı unutmuş veya unutturulmuş bir yığın kadın müsvedde ve parçalarıyla doludur. Bu toplumsal yaraya merhem bulunamayacak olursa dünyamızın hali mahv-u perişan olacağa benzer (çarçabuk) !

Yorum Yap

RSS | RSS Yorumlar

Copyright © Eğitim Dünyasının Yeni Yüzü - MT2Dosyalar - TR DersHocam - Türkcelestirme AhmetZekiTasgar