Yazar : Unknown 26 Ekim 2013 Cumartesi



Yayınevi: İş Bankası Yayınları 
Basım Tarihi: Mart 2009
Kitap Türü: Dünya Klasikleri / Edebiyat

Guy de Maupassant (1850-1893): Ünlü romancı L. N. Tolstoy un ... sayıları az olmakla birlikte, Maupassant gibi bir başka tür insan daha vardır ki, bunlar her şeyi kendi gözleriyle, içerdiği önemi ve anlamıyla, olduğu gibi görürler sözleriyle andığı yazar ardında pek çok roman, öykü, deneme ve tiyatro oyunu bıraktı.Yazarın 1882-1887 arasında, özellikle 1883 te gazetelerde çıkmış öyküleri ölümünden sonra, 1900 yılında Gezgin Satıcı başlığı altında bir kitapta toplandı. Maupassant bu öykülerde, terk edilme duygusunu, kaygıyı, kadınla erkek arasındaki eşitsizliği, en büyük salgın hastalık saydığı savaşı anlatıyor. Kimi zaman güldüren, çoğu kez acıyla gülümseten öyküleri en yalın, en çarpıcı anlatımla dile getiriyor. 

Diğer "Guy De Maupassant" Kitapları: 

1. Hasırcı Kız 
2. Yağ Tulumu 
3. Gezgin Satıcı - Ciltli 
4. Sol El 
5. Maupassant - Seçme Hikayeler 
6. Ölümden Acı 
7. Gündüz Ve Gece Hikayeleri 
8. Bir Hayat 


Guy De Maupassant'dan “Mutluluk” : Özet: Akşamüstü çay saatinde bayanlı erkekli gurup tam Akdeniz'e bakan bir yerde toplanmıştı, Akdeniz onlara berrak kıpırtısız, ürpertisiz, dümdüz ve sonsuza uzanan bir madeni tabaka olarak görünüyordu, denize tepeden bakmaları bu görüntüyü güçlendiriyordu. Güneş kaybolmuş ve gökyüzü pembelere bürünmüştü, ayrıca ufuk çizgisinde altın tozuyla ovulmuş gibi bir renk göze çarpmaktaydı. Kendi aralarında insanın tek bir kadını yada tek bir erkeği uzun süre sevip sevemeyeceğini tartışıyorlardı, bu tartışmalar bazen kalın bir erkek sesinde bazense ince bir kadın sesinde dile geliyordu. Onlar tartışırken denizin ufuk noktasında kül renginde ve muazzam büyüklükte bir heyula ortaya çıktı. Herkes şaşırmış, kadınlar ayağa kalkmış bu heyulaya bakıyorlardı. Bu ilk kez gördükleri bir kitleydi ve onlar ne olduğunu merak ediyorlardı. O arada birisi atıldı ve orasının Korsika Adası olduğunu ve onu örten sis bulutları elverdikçe kendini gösterdiğini söyledi. Yaşlı biri gerçek aşkla bu adaya birkaç sene önce gittiğinde karşılaştığını söyledi ve tartışmaya cevabı kendisinin gördüklerinde bulabileceklerini söyledi. Gördüklerini anlatmaya başladı, 5 yıl önce Korsika'ya gitmişti buranın nasıl ilkel bir yer olduğunu görmüştü, burası İtalya'nın yakınından geçebilecek kadar bir zarafete asla sahip olamazdı. Ayrıca insanları kıskançlık, kavga gibi normal hayata yerleşmiş şeyleri yapmıyordu. Buranın insanları despot kişilerdi ama despotlukları kadar büyük misafirperverliğe sahiptiler, öyle misafirperverlikti ki birinin kapısını çalar, evinde bir gece geçirir, onla kahvaltı yapar ve elini sıkıp oradan giderdiniz. Yaşlı kişi bir akşam 10 saat yol gittikten sonra bir dere dibinde tamamen ıssız bir evceğize rastlamıştı. O ev kalması için uygun yerdi oranın kapısını çaldı ve onu yaşlı bir kadın karşıladı. Kadın sade ve temizdi erkeği ise sağırdı ve 82 yaşındaydı. Onu karşılayan kadın mükemmel Fransızca konuşuyordu, nedeni Avrupa'dan buraya gelmiş olmasıydı. Yaşlı kişi yemeği yemiş dışarıya oturmuş, kadın yanına gelmişti. Konuşmaya başladılar ve şaşırtıcı olarak 2sinin de Nansi'li olduğunu öğrendiler. Kadın, yaşlı kişiye bazı kişileri tanıyıp tanımadığını sordu. Daha sonra yaşlı kişi onun bir zamanlar babasının tümeninde ki görevli genç bir askerle kaçmış olan Nansi'li soylu kız olduğunu anladı. Bütün zenginliğini, lüksünü bırakmış, ailesini onu büyütenleri bırakmış delicesine aşık olduğu adamın ardından gitmişti, çünkü onunla birlikte olabilmek tüm bunların üstündeydi. O adamla bir ilkel çukura mı yoksa bir saraya mı gittiği önemli değildi. Tüm bunları ona yaptıran şey aşktı ve aşk ile bağlandığı bu adam bir ilkel çukurda da olsa onun kalbini mutlulukla doldurmuştu. Önemli olan bu değil miydi? Mutlu olmak. Yaşlı kişi anlatmayı bitirmişti. İnsanlar farklı şeyler düşünüyordu. Bazısı kadının bir budala olduğunu nasıl o zenginlikleri bırakıp basit hayata atıldığını söylüyordu. Aralarından biri doğruyu idrak etmişti. Bu hayatta mutlu olmak önemli olan değil miydi? Kadın mutluluğu çok güzel yaşamıştı, o zaman bunları boş yapmamıştı. Konuşma sürerken bu garip anıyı hatırlatan Korsika adası yeniden sis bulutlarının arasına daldı ve gözden kayboldu….


Yorum Yap

RSS | RSS Yorumlar

Copyright © Eğitim Dünyasının Yeni Yüzü - MT2Dosyalar - TR DersHocam - Türkcelestirme AhmetZekiTasgar