Yazar : AhmetZekiTasgar
2 Temmuz 2014 Çarşamba
1."ATA" LAFINI SEVMEZDİ
"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden ise hiç hoşlanmazdı.
"Atatürk" hitabını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullanmış, Mustafa Kemal de çok beğenerek soyadı olarak almıştı. Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden ise hiç hoşlanmazdı.
2.EN SEVDİĞİ YEMEK
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.
Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ederdi.
3.EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.
4.BAŞUCU KİTABI "ÇALIKUŞU" İDİ
Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadi. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü "Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rastgele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.
Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadi. Reşat Nuri Güntekin'in ünlü "Çalıkuşu" romanını hep yanında taşır, her gün rastgele bir yerinden açar, birkaç sayfa okurdu.
5.KABUL SALONUNDAKİ AT YAVRUSU
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği Gazi yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.
Atlardan sonra en sevdiği hayvan köpekti. "Fox" adını verdiği köpeği Gazi yatağının ayak ucunda uyurdu. Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emretmişti.
6.TAM BİR SALON ADAMI
En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çesitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çesitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlerdi.
7.GÖMLEKLERİNİN TÜMÜ BEYAZDI
Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yillarda İsviçre'de özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoglu'nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yillarda İsviçre'de özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoglu'nda bir terziye diktirilmeye başlanmıştı.
8.DOLABINDA LACİVERTE YER YOKTU
Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi.Lacivert takım giymeyi sevmezdi.
Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi.Lacivert takım giymeyi sevmezdi.
9.ÖLÇÜLERİ
Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.
Boyu 1.74 idi. Hayatının son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46'ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giyerdi.
10.RUMELİ ŞİVESİ
Enli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.
Enli ve temiz bir Türkçe konuşurdu. Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ederdi.
11.HAZİN BİR HİKAYE
Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal'in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim'ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
Hayatında bir dönem çok önemli yer tutan Mustafa Kemal'in evlenmesinden sonra hayatına trajik bir şekilde son veren Fikriye Hanim'ın mezarının nerede olduğu bilinmiyor.
12.CUMHURBAŞKANLIĞINDAN SIKILIYORDU
Hayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.
Hayatının çoğunu geçirdiği savaş cephelerinden sonra Cumhurbaşkanı olarak geçirdiği yıllar ona bir tecrit yaşantısı gibi geliyor, çok sevdiği halkından ve sade bir vatandaş yaşamından uzaklaştığını düşünüyordu.
13.PAPA'NIN TEMSİLCİSİNE ELBİSE
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kiyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyor Roncalli'ye kendi terzisi Kemal Milaslı tarafından eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
Kıyafet Kanunu çerçevesinde tüm din adamlarının dini kiyafetleriyle sokağa çıkmaları yasaklanınca, Monsenyor Roncalli'ye kendi terzisi Kemal Milaslı tarafından eliyle bir koleksiyon hazırlattı.
14.KENDİSİ TRAŞ OLMAZDI
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç iyi değildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine traş olmamasıydı.
Sabah kahvaltılarıyla arası hiç iyi değildi.Yataktan kalkar kalkmaz odasındaki divanın üzerine bağdaş kurarak oturur, günün ilk kahvesini sigarasını içerdi. Bir özelliği de kendi kendine traş olmamasıydı.
15.DÜZEN TAKINTISI VARDI
Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
Evinde, çevresinde hatta konuk olduğu evlerde bile eğri duran eşyaları düzeltmeden rahat edemezdi.
16.HOŞGÖRÜLÜ LİDER
Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, "Alın bunu kendi içsin" diyerek Atatürk'e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
Köylünün birinin gazete kağıdına sardığı tütünü içmeye çalışırken eli yanmış, "Alın bunu kendi içsin" diyerek Atatürk'e küfretmişti. Mahkemeye çıkarılacaktı. Atatürk olayı dinledikten sonra "Onu mahkemeye vereceğinize doğru dürüst sigara içmesini temin edin" dedi.
17.SİGARA PAZARLIGI
Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtigini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti: "Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".
Hastalığının başlangıcında kendisini muayene eden Dr.Fissinger günde kaç paket sigara içtigini sormuş, Atatürk "sekiz" demişti. Doktor bunu günde bir pakete indirmesi gerektiğini söyleyince gülümseyerek cevap vermişti: "Ben zaten bir paket içiyorum. Bundan sonra bunu sizin izninizle yapacağım".
18."BU NASIL HALKÇILIK?"
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış, nedenini sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.
Bir sabah milletvekilleri ile trene binmişti. Kondüktörün milletvekillerinden bilet parası almamasına şaşırmış, nedenini sormuştu.Trenin milletvekillerine bedava olduğunu öğrenince epey sinirlenmiş, "Ne de güzel halkçılık ama" demişti.
19."LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!"
İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!"
İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne manaya geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam, adam olmak!"
20.KURBANLARI BAGIŞLARDI
Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz, böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.
Gittiği yurt gezilerinde kendisi için kurban edilen hayvanlara bakamaz, böyle durumlarda sırtını döner yada kesilmelerini engellerdi.
21.YABANCI DİLE MERAKI
Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardi. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.
Askeri lisede öğrenmeye başladığı Fransızca'yı sonraki yıllarda geliştirdi. Zengin bir kelime bilgisi vardi. Konuşurken araya Fransızca sözcükler de eklerdi.
22.FASÜLYESİNE POKER
Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasülyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.
Kumardan hoşlanmaz ama arkadaşlarıyla fasülyesine poker oynardı. Oyun sonunda kazandıklarını iade ederdi.
23.KAN GÖRMEYE DAYANAMAZDI
Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
Cephelerde düşmanla göğüs göğüse savaşmış biri olarak en ilginç özelliği savaş meydanları dışında kan görünce fenalaşmasıydı.
24.KULAKLARI DUYAN TEK KİŞİ
Fransız tarihçisi Herriot Ankara'ya geldiğinde Gazi'nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış, anılarında bunu espirili bir dille anlatmıştı: "T.C'de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".
Fransız tarihçisi Herriot Ankara'ya geldiğinde Gazi'nin kulaklarının duyuyor olmasına şaşırmış, anılarında bunu espirili bir dille anlatmıştı: "T.C'de bir tane kulakları duyan kişi var onu da Cumhurbaşkanı yapmışlar".
25.BİR RİCASI BAŞ AÇTIRDI
Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, "Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?" diye sormuştu. Kadın baş örtüsünü açarak Atatürk'ün önünde eğildi ve ellerini öptü.
Bir gün halk arasında dolaşırken çarşaflı bir kadına rastlamış, "Hafız Hanım benim hatırım için başındaki örtüyü açar mısın?" diye sormuştu. Kadın baş örtüsünü açarak Atatürk'ün önünde eğildi ve ellerini öptü.
26.BİLARDO VE YÜZME
Sportmen kişiliği vardi. Her gün ata biner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.
Sportmen kişiliği vardi. Her gün ata biner, yüzmeye gider ve bilardo oynardı.
27.EN BAŞARILI DERS
Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi Matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü.
Eğitim hayatı boyunca en başarılı dersi Matematikti. Pozitif bilimlere ilgisi hayatı boyunca sürdü.
28.YAĞCILARA GEÇİT YOK
Yağcılara çok kızardı. Bir akşam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit'e müdahale etti.
Yağcılara çok kızardı. Bir akşam sofrasında kendisine gereksiz şekilde iltifat eden Abdülhak Hamit'e müdahale etti.
29.SON YILBAŞI GECESİ
1937'yi 1938'e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.
1937'yi 1938'e bağlayan son yılbaşı gecesini Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras ile baş başa geçirmişti. O gece dolabındaki bazı elbiseleri bakana hediye etmişti.
30.KÖŞKTEKİ GÜVERCİNLİK
Kuşları çok severdi. Çankaya Köşkü'nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı....
Kuşları çok severdi. Çankaya Köşkü'nde özel bir bakıcının ilgilendiği güvercinliği vardı....